Kiracıya İhtarname Çekildikten Sonraki Süreç Nasıl Devam Eder?; TBK MADDE 347- Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır.
Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler. Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.
KİRACIYA İHTARNAME ÇEKİLDİKTEN SONRAKİ SÜREÇ NASIL DEVAM EDER?
Ev sahibi kiracıya yasal yollardan ihtarname çektikten sonra kanunlarca belirlenen sürelere uyarak tahliye davası açması gerekmektedir. Kiracıya ihtarname çekildikten sonra kira sözleşmesinin belirli süreli yada belirsiz süreli olmasına göre durum değişmektedir.
Eğer kira sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmışsa ihtarname sonrasında her türlü tahliye davası açılabilir. Fakat kira sözleşmesi belirsiz süreli olarak düzenlenmiş ise her 6 aylık dönemi bir kira dönemi olarak saymamız gerekecektir. Bunun sonucunda her 6 aylık kira döneminin bitiminden en a 3 ay önce ihtar çekilmelidir.
Bu aşamada kiracıya bir tarih verilmeli ve bu tarih bittikten 1 ay içinde dava açılmalıdır. Tabi ki tüm bunlar ihtiyaç sebebiyle tahliye durumunda kiracıya ihtarname çekildikten sonraki süreç için geçerli olmaktadır.
İHTARNAME ÇEKİLDİKTEN SONRA KİRACI NE ZAMAN ÇIKAR?
Konut ve çatılı işyeri kiraları için geçerli olan bu yöntemde, Kanunda öngörülen sebeplerin varlığı halinde kiracı veya kiraya veren sözleşmeyi bildirim yoluyla sona erdiremeyecektir.
Bunun yerine mahkemeye başvurması ve mahkemeden karar alması gerekmektedir. Tahliye davası Olarak bilinen bu yöntemde (kesinleşmiş) mahkeme karar sözleşmeyi sonlandırmak mümkündür.
Dava yoluyla sözleşmenin sona ermesi ancak TBK.m. 350, 351, 352′ de belirtilen sebeplerin varlığında mümkündür. Bu çerçevede mahkeme, davacının iddia ettiği bu özel sebeplerin varlığını, gerçekliğini tespit etmekte, buna bağlı olarak sözleşmenin feshine, sonra kiralanan şeyin kiraya verene iadesine karar vermektedir.
Buna karşın kiraya verenin genel hükümler uyarınca sözleşmeyi feshetmesi halinde TBK. m.347, f3′ de ortaya konulduğu üzere dava açması gerekmemektedir. Bu tür durumlarda fesih bildiriminin yapılmasıyla sözleşme sona ermektedir. Buna rağmen dava açılabilir, ancak bu dava tahliye davası olarak adlandırılmayacaktır. Dava, sözleşmenin sona ermesini tespit ve/veya kiralanan şeyin iadesine dönük olacaktır.
TBK.m.350 düzenlenen dava yöntemi sadece kiraya veren için öngörülmüştür. Kiracının bu yöntemi kullanması mümkün değildir.
Bunun gibi kiraya verenin eşinin, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzurunun ciddi biçimde tehlikeye düşmesi sebebiyle. ayrı yaşamaya, talep ettiği hallerde (MK. m. 197 f. 1), hakimin talebi haklı görmesi üzerine ayrı yaşamaya karar vermesi durumunda (MK. m. 197 f. 2) kiraya veren, esinin ihtiyacı için tahliye davası açabilir.
Kiraya verenin çocuklarının nişanlanma, evlenme, öğrenim, saglık ya da memuriyet gibi bir sebeple babalarından ayrı yaşamaları gereğinin ortaya çıktığı durumlarda da bu sebeple tahliye davası açılabilir.
Yürürlükten kalkan GKHK.m.7, b.a ve {.2°de “Kiracı tarafından gayri. menkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaata tahliye isteyebileceği gibi, Tahliye davası açabilirler” hükmüne yer verilmiştir.
TBK.m.352/1′ de ise “Kiracı, kiralanan teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralanan belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir” denilmiştir.
İlginizi Çekebilir; Adana Gayrimenkul Avukatı
KİRASINI DÜZENLİ ÖDEYEN KİRACI NASIL TAHLİYE EDİLİR?
TBK MADDE 351- Kiraya veren, kira sözleşmesini; 1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, 2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.
Günümüzde kirasını düzenli bir şekilde ödeyen, bir kiracıdan beklenebilecek sorunluluklara uyan bir kiracıyı çıkartmak elbette ki zordur. Böyle durumlarda kiraya veren, sulh hukuk mahkemesinde ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açmalıdır. Fakat bu davada ise kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin ihtiyacı nedeniyle kiralanan taşınmazın tahliye edilmesi zorunluluğu ispatlanmalıdır.
Bu tahliye sebebinde amaç samimi olmalıdır. Kiracının ben kiramı düzenli ödüyorum beni çıkartmak mümkün değil istersen git dava aç demesi davayı haksız kılınacağının göstergesi bile değildir. Kiracı tüm kurallara uysa dahi mülk sahibinin o eve ihtiyaç duyması halinde her halükarda bu davayı açabilecektir.
Bunun dışında kiracıdan alınan bir tahliye taahhütnamesi alındığı takdirde de kiracı daha kolay bir şekilde tahliye edilebilecektir.