Aldatma (zina) sebebiyle boşanma davası, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle açılan boşanma davalarından biridir. Türk Medeni Kanunu’na göre, zina, eşlerden birinin evlilik dışı cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir ve boşanma sebebi olarak kabul edilir.
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası
Türk Medeni Kanunu Madde 161: Zina Sebebiyle Boşanma
Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eş, zina fiilini öğrendiği tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde zina fiilinin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Zina sebebiyle boşanma davası açmak isteyen eş, diğer eşin zina yaptığını ispatlamak zorundadır. Bu deliller arasında yazılı belgeler, tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesajlaşmalar ve diğer somut deliller yer alabilir.
Öğrenme Tarihinden İtibaren 6 Ay: Aldatmayı öğrenen eş, bu tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmalıdır. Aksi takdirde dava hakkı zamanaşımına uğrar.
Fiilin Gerçekleştiği Tarihten İtibaren 5 Yıl: Zina fiilinin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra dava açılamaz.
Affetme: Zina fiilini öğrendikten sonra eşini affeden tarafın dava açma hakkı yoktur. Affetme açık bir şekilde olabileceği gibi, zımni (örtülü) olarak da kabul edilebilir. Örneğin, zina fiilinden sonra birlikte yaşamaya devam etmek affetme olarak değerlendirilebilir.
Mahkeme, zina sebebiyle boşanma davasını kabul ederse, boşanma kararı verir. Bu durumda eşlerin evlilik birliği sona erer.
Zina sebebiyle boşanma davasında kusurlu olan eşe karşı maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Mağdur olan eş, zina sebebiyle uğradığı maddi zararları ve manevi zararları talep edebilir.
Boşanma davası sonucunda, mağdur olan eş, yoksulluk nafakası talep edebilir. Ayrıca, mal paylaşımı hususunda mahkeme karar verecektir. Mal rejimi tasfiyesi yapılırken, zina sebebiyle kusurlu olan eşin durumu dikkate alınabilir.
Çocukların velayeti hususunda mahkeme, çocuğun menfaatini göz önünde bulundurarak karar verir. Zina sebebiyle kusurlu olan eş, velayet konusunda dezavantajlı durumda olabilir, ancak bu durum çocuğun menfaatine göre değerlendirilecektir.
Zina sebebiyle boşanma davasında, zina fiilini ispatlamak önemlidir. Deliller arasında:
Yazılı belgeler (mektuplar, mesajlar, e-postalar vb.)
Fotoğraflar ve videolar, Tanık ifadeleri, Telefon kayıtları ve sosyal medya paylaşımları
Boşanma Davasında Zinanın İspatı
Boşanma davasında zina (aldatma) sebebiyle boşanma talep edebilmek için, zina fiilinin ispatlanması gereklidir. İspat yükümlülüğü, zina iddiasında bulunan tarafa aittir. Zina, evlilik birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelir ve Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebebi olarak kabul edilir. Eşlerin zina yaptığını gösteren mektuplar, el yazısıyla yazılmış notlar. Elektronik posta yazışmaları, SMS ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları üzerinden yapılan konuşmalar. Zina eylemini belgeleyen fotoğraf ve videolar.
Örneğin, eşlerin birlikte vakit geçirdiğini veya fiziksel ilişki içinde olduğunu gösteren görüntüler. Zina olayına tanık olan kişilerin mahkemede verecekleri ifadeler. Bu tanıklar, zina fiilini gören veya duyan kişiler olabilir. Zina eyleminin gerçekleştiği otel, motel veya benzeri yerlerde yapılan konaklama kayıtları, rezervasyon bilgileri. Zina fiilinin gerçekleştiğini gösteren telefon görüşmeleri ve mesajlaşma kayıtları. Örneğin, sıkça yapılan telefon görüşmeleri veya romantik içerikli mesajlaşmalar.
Zina fiilini ortaya koyan sosyal medya paylaşımları. Örneğin, birlikte çekilen fotoğraflar, yapılan yorumlar veya ilişki durumu değişiklikleri. Zina fiilinin ispatı için özel dedektifler tarafından yapılan takipler ve hazırlanan raporlar. Delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekmektedir. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller (örneğin, yasadışı dinleme veya gizli kamera ile elde edilen görüntüler) mahkemede geçerli sayılmaz. Toplanan deliller, boşanma davası sırasında mahkemeye sunulmalıdır. Mahkeme, delilleri değerlendirerek kararını verir.
Zina (Aldatma) Nedeniyle Boşanma
Zina yani aldatma sebebiyle aldatmanın gerçekleşmesi durumunda aldatılan eş zinaya dayalı boşanma davası açabilir. Zinaya dayalı boşanma özel boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Zina fiilinin gerçekleşmiş olması için davalı eşin bilerek ve isteyerek evlilik dışı cinsel münasebette bulunması gerekmektedir.
Boşanmada Aldatma Delilleri
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davasında deliller büyük önem arz etmektedir. Boşanma davasında deliller tanık beyanları, telefon görüşmeleri, mesajlar, fotoğraflar, banka hareketleri, uçak biletleri, aldatma fiilinin ispatı için yeterli delillerdir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Ve Şartları
Zina sebebiyle boşanma davası açmanın ön koşulu eşler arasında mevcut ve resmi bir evlilik birliğinin bulunmuş olması gerekmektedir. Evlilik birliği devam ettiği sürece eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü devam etmektedir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası açmak için diğer bir şart ise eşlerden birinin başka bir kimseyle fiilen cinsel ilişkide bulunmuş olması gerekmektedir. Cinsel ilişki olmadan yapılan bir takım hareketler zina sebebi için yeterli değildir. Yani flört etme, mektuplaşma yada cinsel birliktelik olmadan birtakım öpüşme yada yakınlaşmalar zinaya dayalı boşanma davası açmak için şartlar oluşmamıştır.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Tazminat
Zira nedeniyle boşanma davasında tazminat talebi, zina eylemi nedeniyle mağdur olan eşin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi amacıyla yapılır. Türk Medeni Kanunu, zina nedeniyle boşanma durumunda mağdur olan eşe tazminat talep etme hakkı tanır.
Bu tazminat hem maddi hem de manevi olabilir. zina eylemi nedeniyle mağdur olan eşin uğradığı mali kayıpların telafi edilmesi amacıyla talep edilir. zina nedeniyle mağdur olan eşin yaşadığı duygusal acı, üzüntü ve onur kırıcı durumların telafi edilmesi amacıyla talep edilir.
Manevi tazminat talepleri, genellikle aşağıdaki durumları kapsar: Zina eylemi nedeniyle mağdur olan eşin yaşadığı duygusal ve psikolojik yıkım. Zina olayının ortaya çıkmasıyla birlikte mağdur olan eşin toplumda itibar kaybına uğraması. Evlilik birliğinin temelden sarsılması ve eşin güveninin kırılması sonucu yaşanan manevi zarar.
Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasında Tazminat
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davasından diğer eşin zina yaptığını ispatlarsanız boşanma nedeniyle tam kusurlu olacaktır. Boşanma davalarında tazminat hesaplanırken tarafların maddi durumu da gözetilerek mahkeme uygun bir tazminata hükmeder.
Aldatma Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçe Örneği
“TEDBİR TALEPLİDİR”
AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
ADANA
DAVACI…………………:
VEKİLLERİ……………..: Av. NUH NACİ ÖZKAN
DAVALI…………..……..:
KONU……………………: Zina ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası.
ANLATIMI………………: 1-Müvekkilimiz ile karşı taraf 24.05.2013 gününde evlenmişlerdir. İşbu evliliklerinden …………… isminde müşterek çocukları bulunmaktadır.
2-Evlilik süresince müvekkilimiz, eşine karşı evliliğin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermiş, sadakatle bağlı kalmıştır. Ancak, evlilik, müşterek çocuğun doğumundan sonra davalı kocanın tutum ve davranışlarından dolayı fiilen sona erdirilmiştir. Müvekkil, yeni doğum yapmış ve lohusa döneminde iken, kocasının şefkat ve sevecenliğine muhtaç iken, karşı taraf, müvekkilimize umursamaz tavırlar içerisinde karşılık vermiş ve adeta ona yabancı biriymiş gibi davranmış, onu yalnızlığa terk etmiştir.
Davalı taraf, müvekkili her defasında aşağılamış, hor görmüş ve kişiliğini hiçe sayarak maddi ve manevi duygularını rencide etmiştir. O kadar ki, müvekkil yanında bile, sevgilileri ile birlikte telefon görüşmesi yapabilmekte ve ahlak sınırlarını zorlayan tutum ve davranış kalıbı sergileyebilmektedir. Davalı tarafın adına kayıtlı, ……………………. nolu telefon numarasını detaylı faturası istendiğinde, evli bir erkeğin, olağan sınırları aşan bir bir şekilde, bir bayanla ilişkisi olduğu ortaya çıkacaktır. Yaşam deneyimi kurallarından da anlaşılacaktır ki; evli bir erkeğin, eşiyle birlikte olmak yerine, gece yarıları sıklıkla başka bir bayanla mesajlaşması ve aynı şekilde karşı taraftan mesaj alması zina için yeterli bir gerekçedir. Değilse de, evliliğin temel gerekçelerinden, sadakat yükümlüğünün ve güven ilişkisinin zedelendiğini açıkça ortaya koyacaktır ki bu da şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma sebebidir.
3-Davalı taraf, müşterek küçük çocuk olan ……………………… müvekkilden kaçırmış ve müvekkili 17.07.2015 gününde evden kovmuştur. Emzirme dönemi içerisinde olan müşterek çocuğun anne bakımını engellemiş ve anne sevgisi ve bakımını esirgemiştir. İnsanlık suçu denilebilecek bu tutum bile, davacı tarafın İNSANİ özelliğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. İzah edildiği gibi, müşterek çocuk, emzirme dönemi içerisinde olup, alması lazım gelen anne sütünden mahrum bırakılmıştır. Davalı baba, anneyi çocuğundan uzak tutmakla, müvekkile psikolojik işkence yapmaktadır. İnsani formasyon açısından maneviyat kırıcı olan bu duruma sayın Mahkemece son verilmesini ve müşterek küçük çocuğun velayetinin tedbiren müvekkile verilmesini talep etmekteyiz.
İşbu nedenlerle dava ikame etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
DELİLLER……………..…: Davalı tarafa ait olan ……………..nolu telefon kayıtları, tanık anlatımları ve ikamesi kabil sair yasal delil
HUKUKİ DELİLLER……..: M.K ve ilgili yasal mevzuat hükümleri
NETİCE VE İSTEM……….: Arz ve izah ettiğimiz nedenlerle;
1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, davalı tarafın tamamen ağır kusurlu tutum ve davranışlarından husule gelmiş olması ve müvekkilimize atfı hiçbir kusur olmaması nedeniyle, tarafların zina ve/veya şiddetli geçimsizlik nedeni BOŞANMALARINA
2-Anne bakımına ve sütüne muhtaç müşterek çocuk …………….., velayetinin dava sonuna kadar tedbiren ve dava sonucunda asaleten müvekkilimize verilmesine, KÜÇÜK ÇOCUĞUN EMZİRME DÖNEMİNDE OLMASI DA DİKKATE ALINARAK BU TALEBİMİZE TENSİBEN KARAR VERİLMESİNİ,
3-Velayeti müvekkile tevdi edilecek müşterek çocuk için aylık 2500,00-TL tedbir nafakası verilmesine ve dava sonucunda bunun iştirak nafakası olarak devamına,
4-Müvekkil lehine dava sonuna kadar 20.000,00-TL tedbir nafakasına, dava sonunda bunun yoksulluk nafakası olarak devamına
5-Boşanma yüzünden mevcut ve muntazar (beklenen) menfaati haleldar olan kabahatsiz müvekkilimiz için lehine 750.000.00-TL maddi tazminata,
6-Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar, kabahatsiz müvekkilimizin şahsi menfaatlerini ağır bir surette hâleldar etmiş olduğundan lehine 750.000.00-TL manevi tazminata,
7-Yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ve talep ederiz.30.07.2022
Davacı Vekili
Av Nuh Naci ÖZKAN
Aldatma Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi
Eşlerden birinin diğer eşi aldatması halinde,aldatılan eşin zinayı öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde dava açması gerekecektir. Söz konusu süre geçtikten sonra ve birlikte yaşam devam ettiği hallerde mahkeme ve yargıtay eşin affettiğini düşünmektedir.
Türk Medeni Kanunu Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Aldatma Nedeniyle Boşanma Davası Nedir
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası Türk Medeni Kanunumuzda tanımlanmış özel boşanma sebeplerinden birisidir ve 161. Maddede düzenlenmiştir. Zina aslında mutlak boşanma sebebidir bu yüzden zina olgusunun varlığını ispatlamak yeterli olacaktır.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davasında mal paylaşımı, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde düzenlenir. Mal paylaşımı, evlilik birliği süresince edinilen malların, boşanma halinde nasıl paylaştırılacağını belirler. Zina nedeniyle boşanma davasında, zina yapan eşin kusurlu olması, mal paylaşımında bazı farklılıklara yol açabilir.
Zina nedeniyle boşanmada mal paylaşımı sürecinde, eşlerin kusur durumu mal paylaşımını doğrudan etkilemez, ancak tazminat ve nafaka taleplerinde dikkate alınabilir. Zina nedeniyle boşanma davasında mal paylaşımı, yasal mal rejimine göre yapılır ve zina fiilinin mal paylaşımına doğrudan etkisi yoktur. Ancak tazminat ve nafaka talepleri, zina yapan eşin kusuru dikkate alınarak değerlendirilebilir. Mahkeme, mal paylaşımı ve tazminat taleplerini eşlerin ekonomik durumları ve deliller ışığında adil bir şekilde karara bağlar. Bu süreçte hukuki danışmanlık almak, hakların korunması açısından önemlidir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka
Zina sebebiyle açılan boşanma davasında zinanın varlığı ispat edilirse aldatan eş mahkeme tarafından kusurlu bulunacaktır. Bu sebeple aldatan eşin kusurlu bulunması durumunda ise kusurlu olan tarafa nafaka bağlanmayacaktır.
Nişanlılık Döneminde Aldatma
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davasının ilk şartlarından birisi tarafların resmi bir evlilik birliği içerisinde olmalarıdır. Bu sebeple nişanlılık döneminde bir eşin üçüncü başka bir kişiyle cinsel birliktelik içerisinde olduğu hallerde eşler arasında resmi bir evlilik olmadığı için zinaya dayalı boşanma davasının varlığından da söz edilememektedir.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10434
K. 2005/4506
T. 28.4.2005
• ZİNA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Dava Dışı Eşi İle Davalı Arasında Bir Yakınlaşma Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Kabulü Gereği )
• EŞİN RIZASIYLA YAPTIĞI ZİNA ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
• AİLE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Zina Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
818/m.49
ÖZET: Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir.
DAVA: Davacı Muzaffer Gelir vekili Avukat Ahmet Canbaz tarafından, davalı Erol Gelir aleyhine 25.2.2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 27.1.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR: Davacı, dava dışı eşi ile davalının cinsel ilişkiye girerek zina eyleminde bulunduğunu, eşine karşı boşanma davası açtığını, davalı hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını, olay nedeniyle yuvasının dağıldığını, eylemin namusa yönelik yüz kızartıcı suç oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece; davacının iddia ettiği zina eylemi kabul edilse dahi boşanmaya sebep olan eylemin davacının eski eşinin zina eylemi olduğu, davalının eylemi ile davacının boşanması ve zina nedeni ile namus ve şerefinin ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davalı hakkında davacının eşinin ırz ve namusuna tasaddide bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan ceza davası sonunda; davacının eşi ile davalı arasında geçen telefon görüşmelerinin süresinin rahatsızlık boyutunu aşan uzun görüşmeler olduğu, davacının eşi ile davalı arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu kanısına varıldığı, davalının cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan davalının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Madde 41 – Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile hak-
sız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mec-
burdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek
sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur.
Madde 49 – (Değişik: 4/5/1988 – 3444/8. md.)
Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.
Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.
Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.
Boşanma Davasında Zina (Aldatma) Nasıl İspatlanır?
Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davasında aldatma nasıl ispatlanır sorusu sıkça sorulmaktadır. Zinanın varlığını ispatlamak için yasal olarak kullanabileceğiniz birçok delil durumu vardır. Telefon kayıtları, fotoğraf veya video, otel kayıtları, tanık beyanları, uçak biletleri gibi deliller toplanarak mahkemeye sunulmaktadır.
Aldatan Eş Mal Alabilir Mi?
TMK Madde 185- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Şeklinde açık hüküm bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanunumuzun 236. Maddesine Göre:
“Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.
Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.”
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçe Örneği
NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE
ADANA
Davacı :
Davalı :
Konu : Zina ve Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma.
Anlatımı : 1-Davalı ile ben 03.09.1993 senesinden beri resmen evliyiz. İşbu evliliğimizden müşterek altı çocuğumuz bulunmaktadır.
2-Davalı- eş evlilik birliğinin yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmemekte, çocuklarıma ve bana bakmamakta ve evin hiçbir ihtiyacını karşılamamaktadır.
Davalı halen başka bir evde ve Nuran adlı bir kadınla birlikte karı koca hayatı sürmektedir. Davalının işbu evlilik dışı ilişkisinden doğan Şehmus Ege adlı bir
çocuğu da bulunmaktadır.
Davalı ayrıca beni ve çocuklarını dövmekte, hakaret etmekte ve sövmektedir.
Davalının bana ve müşterek çocuklara uyguladığı şiddet için ……………… E sayılı dava dosyası ile ceza dosyası açılmış ve …………………… sayılı dosyası ile lehime koruma kararı verilmiştir.
3-Ben ev hanımı olduğum için hiçbir gelirim bulunmamaktadır. Çocuklarda işsizdir. Davalının maddi durumu ise çok iyi olmasına rağmen salt bana ve çocuklara bir şey vermemek adına hiçbir mal varlığına adına kayıt ettirmemiştir.
4-Davalı ile uzun zamandan beri ayrı yaşamaktayız. Ortak yaşam benim için çekilmez ve katlanılmaz hale gelmiştir. Benim için müşterek yaşam davalının tamamen kusurlu davranışları nedeni ile sürdürülemez hal almıştır.
Bu nedenlerle dava açma zorunluluğum doğmuştur.
Deliller : ……………….. E sayılı dava dosyası,İskenderun 1.Aile Mahkemesi Hâkimliğinin 2013/29 D.İş sayılı dosyası,tanık beyanları ikamesi kabil sair yasal deliller.
Kanuni Deliller : T.M.K, HMK, ve sair mevzuat hükümleri.
Sonuç ve İstem :Yukarıda arz ve izah edilen nedenlere binaen;
1-Davamın KABULÜ ile zina ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMAMIZA,
2-T.M.K’nın 169.maddesi gereğince benim için aylık 5500-TL, müşterek küçük çocukların her biri için aylık 200-TL olmak üzere toplam 10.500-TL tedbir nafakasının
dava tarihinden itibaren ve davamızın kabulü halinde tedbir nafakasının benim için yoksulluk müşterek küçük çocuklar için ise iştirak nafakası olarak devamına,
3- Boşanma yüzünden mevcut ve muntazar (beklenen) menfaatlerim haleldar olduğu ve destekten yoksun kaldığım için lehime TMK 174.maddesi gereğince 500.000,00-TL maddi tazminata,
4–Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar, şahsi menfaatlerimi ağır bir surette haleldar etmiş olduğundan lehime MK.174. maddesi gereğince 500.000,00-TL manevi tazminata,
5-Halen yanımda kalan müşterek küçük çocukların velayetinin dava sonuna kadar TEDBİREN VE TENSİBEN ve dava sonucunda asaleten bana verilmesine,
6-Yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep ederim. Saygılarımla. 17.06.2024
Davacı
Aldatan Eş Ne Kadar Tazminat Öder
Zina sebebiyle boşanma davası açmak karmaşık bir süreç olabilir ve hukuki destek gerektirebilir. Bu nedenle, bu tür bir dava açmayı düşünen kişilerin bir boşanma avukatından hukuki danışmanlık alması önemlidir. Avukat, dava sürecinde delillerin toplanması, dava dilekçesinin hazırlanması ve mahkeme sürecinde temsil gibi konularda yardımcı olabilir.
