Göçmen Kaçakçılığı Suçu ve Cezası TCK 79

Av.Naciozkan

Göçmen kaçakçılığı suçu, bireylerin bir ülkeden başka bir ülkeye yasadışı yollarla giriş veya çıkışını sağlamak amacıyla yapılan faaliyetleri ifade eder. Bu suç, insan ticareti ve insan kaçakçılığı gibi ciddi suç kategorileri içerisinde değerlendirilir ve ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli yasal düzenlemelere tabi tutulmuştur. Göçmen kaçakçılığı suçu, genellikle organize suç grupları tarafından yürütülür ve göçmenlerin güvenliği, sağlığı ve temel hakları açısından büyük riskler taşır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Ve Cezası Tck 79 - Özkanoğlu Hukuk Bürosu
Göçmen Kaçakçılığı Suçu Ve Cezası Tck 79 – Özkanoğlu Hukuk Bürosu

Göçmen Kaçakçılığı Suçu

Göçmen kaçakçılığıyla mücadelede uluslararası işbirliği büyük önem taşır. Birleşmiş Milletler’in (BM) organize suçlarla mücadele kapsamında yürürlüğe koyduğu Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek Göçmen Kaçakçılığı Protokolü, uluslararası alanda temel referans belgeleridir. Bu protokoller, göçmen kaçakçılığını önleme, suçluları cezalandırma ve mağdurların korunması konularında üye devletlere çeşitli yükümlülükler getirir.

Göçmen kaçakçılığıyla etkili mücadele etmek için, devletlerin sınır güvenliğini artırmaları, insan kaçakçılığıyla mücadele eden güvenlik birimlerinin kapasitelerini güçlendirmeleri ve uluslararası işbirliğini geliştirmeleri gerekmektedir. Ayrıca, göçmenlerin bilgilendirilmesi, yasal göç yollarının teşvik edilmesi ve kaçakçılık ağlarının dağıtılması için kapsamlı stratejiler geliştirilmelidir. Göçmen kaçakçılığı suçu, hem göçmenlerin haklarını koruma hem de devletlerin sınır güvenliğini sağlama açısından önem taşıyan ve karmaşık bir konudur. Bu nedenle, hukuki, sosyal ve politik boyutlarıyla çok yönlü bir yaklaşım gerektirir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nedir

Göçmen Kaçakçılığı Suçu yada Göçmen Kaçakçılığı Suçu Nedir soruları ile sık sık karşılaşmaktayız.Bu suçta doğrudan veya dolaylı olarak bir menfaat sağlamak için illegal yollardan ülkeye yabancı kişilerin sokulması veya ülke vatandaşlarının yada başka yabancı kişilerin başka bir ülkeye çıkarılması göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Tck

Göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı başlatılan soruşturma ve yürütülen kovuşturma evrelerinde uzman bir ceza avukatından hukuki destek almak, bu süreçte iyi bir ceza yargılama yapılması ve hak kayıplarının önlenmesi bakımından faydalı sonuçlar verecektir. Türk Ceza Kanunu m.79 madde metni şu şekildedir:

(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;

a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,

b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,

Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.2425

(2) (Ek fıkra: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;

a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,

b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,

hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.(23)

(3) (Değişik:6/12/2019-7196/56 md.) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikteişlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.

(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Yargıtay Kararları
T.C. YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ
    E. 2015/54
    K. 2015/28
    T. 31.3.2015
  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU ( Hukuki Yararın Uluslararası Toplum Düzeni Olduğu – Menfaat Karşılığı Ülkeye Sokulan Ülkede Kalmasına veya Yurt Dışına Çıkmasına İmkan Sağlanan Kişilerin Suçun Yasal Mağduru Durumunda Bulunmayıp Suçun Konusunu Oluşturduklarının Gözetileceği/Sanık Hakkında Birden Fazla Göçmenin Yurtdışına Çıkışı Hususunda Anlaşma Sağladığı Gerekçesiyle Zincirleme Suç Hükümleri Uygulanamayacağı )
  • SUÇA YARDIM ETME ( İddianamedeki Sevk Maddeleri Arasında Suça Yardım Etme Hali Olarak Cezada İndirim Öngören Maddenin Belirtildiği – Ek Savunma Hakkı Tanınmayan Sanığın Doğrudan Fail Sıfatıyla Mahkumiyetine Karar Verilemeyeceği )
  • İSTİNABE YOLUYLA SANIĞIN SAVUNMASININ ALINMASI ( Göçmen Kaçakçılığı Suçu – İstinabe Yoluyla Sanığın Savunması Alınmadan Önce Sanığa İfadesini Esas Mahkemesinde Vermek İsteyip İstemediğinin Sorulması Gerektiği )
  • ZİNCİRLEME SUÇU ( Göçmen Kaçakçılığı Suçu – Menfaat Karşılığı Ülkeye Sokulan Ülkede Kalmasına veya Yurt Dışına Çıkmasına İmkan Sağlanan Kişilerin Suçun Yasal Mağduru Durumunda Bulunmayıp Suçun Konusunu Oluşturduklarının Gözetileceği – Sanık Hakkında Birden Fazla Göçmenin Yurtdışına Çıkışı Hususunda Anlaşma Sağladığı Gerekçesiyle Zincirleme Suç Hükümleri Uygulanamayacağı )
    5237/m. 39, 79
    5271/m. 196/2, 226
    ÖZET : İddianamedeki sevk maddeleri arasında, suça yardım etme hali olarak cezada indirim öngören madde belirtilmiş olmasına rağmen, ek savunma hakkı tanınmayan sanığın, doğrudan fail sıfatıyla mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    İstinabe yoluyla savunması alınmadan önce, sanığa, ifadesini esas mahkemesinde vermek isteyip istemediğinin sorulmaması da hukuka aykırıdır.
    Göçmen kaçakçılığı suçunda korunan hukuki yarar uluslararası toplum düzeni olup, menfaat karşılığı ülkeye sokulan, ülkede kalmasına veya yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan kişilerin suçun yasal mağduru durumunda bulunmayıp suçun konusunu oluşturdukları gözetilmeden, sanık hakkında birden fazla göçmenin yurt dışına çıkışı hususunda anlaşma sağladığı gerekçesiyle, zincirleme suç hkümleri uygulanarak fazla ceya tayin edilmemesi gerekir.
    DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    KARAR : Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- )İddianamedeki sevk maddeleri arasında, suça yardım etme hali olarak cezada indirim öngören T.C.K.nın 39. maddesi belirtilmiş olmasına rağmen, C.M.K.nın 226. maddesine göre ek savunma hakkı tanınmayan sanığın, doğrudan fail sıfatıyla mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- )İstinabe yoluyla savunması alınmadan önce, sanığa, C.M.K.nın 196/2. maddesi gereğince ifadesini esas mahkemesinde vermek isteyip istemediğinin sorulmaması,
    3- )Göçmen kaçakçılığı suçunda korunan hukuki yarar uluslararası toplum düzeni olup, menfaat karşılığı ülkeye sokulan, ülkede kalmasına veya yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan kişilerin suçun yasal mağduru durumunda bulunmayıp suçun konusunu oluşturdukları gözetilmeden, sanık hakkında birden fazla göçmenin yurt dışına çıkışı hususunda anlaşma sağladığı gerekçesiyle, 5237 Sayılı T.C.K.nın 43/2. maddesi delaletiyle aynı Kanun maddesinin 1. fıkrası uygulanarak fazla ceza tayini,
    4- )T.C.K.nın 53/1- ( c ) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
    SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık A. K.’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle, hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ
    E. 2015/10
    K. 2015/91
    T. 2.4.2015
  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI / TEŞEBBÜS ( Sanıkların Göçmenleri Yasal Olmayan Yollardan Yurt Dışına Çıkışlarını Sağlamak Amacıyla Ülkede Bir Süre Barındırdığı ve Seyehat Ettirdiği – Suç Tarihi İtibariyle 6008 S. Kanunun 6. Md. İle T.C.K.’nun 79/1. Md. Eklenen Cümle Yürürlükte Bulunmadığı/Suçun Teşebbüs Aşamasında Kaldığı Gözetilerek Cezada İndirim Yapılacağı )
  • TEŞEBBÜS AŞAMASINDA KALAN SUÇ ( Göçmen Kaçakçılığı – Suç Tarihi İtibariyle 6008 S. Kanunun 6. Md. İle T.C.K.’nun 79/1. Md. Eklenen Cümle Yürürlükte Bulunmadığı/Sanıkların Göçmenleri Yasal Olmayan Yollardan Yurt Dışına Çıkışlarını Sağlamak Amacıyla Ülkede Bir Süre Barındırdığı ve Seyahat Ettirdiği – Suçun Teşebbüs Aşamasında Kaldığı )
  • CEZALARIN GERİYE YÜRÜMESİ YASAĞI ( Göçmen Kaçakçılığı – Suç Tarihi İtibariyle 6008 S. Kanunun 6. Md. İle T.C.K.’nun 79/1. Md. Eklenen Cümle Yürürlükte Bulunmadığı/Sanıkların Yasal Olamayan Yoldan Ülkeye Giren Göçmenleri Yurt Dışına Çıkarma Amacıyla Türkiye’de Barındırdığı ve Syahet Ettirdiği – Suçun Teşebbüs Aşamasında Kaldığı – Tamamlanmış Suçtan Hüküm Kurulmasının İsabetsizliği )
  • YASAL OLMAYAN YOLDAN ÜLKEYE GİREN GÖÇMENLERİ BARINDIRMA / ÜLKE İÇİNDE SEYEHAT ETTİRME ( Göçmen Kaçakçılığı – Suç Tarihi İtibariyle 6008 S. Kanunun 6. Md. İle T.C.K.’nun 79/1. Md. Eklenen Cümle Yürürlükte Bulunmadığı/Suçun Teşebbüs Aşamasında Kaldığı Gözetilerek Cezada İndirim Yapılacağı )

5237/m.35/2,79/1

ÖZET : Dava; göçmen kaçakçılığı suçuna ilişkindir. Suç tarihi itibariyle, 6008 sayılı Kanunun 6. maddesi ile TCK’nın 79/1. maddesine eklenen cümle yürürlükte bulunmadığından sanıkların, yasal olmayan yollardan ülkeye giriş yapan ve buradan başka ülkelere gitmek isteyen göçmenleri Yurt dışına çıkarma amacıyla Türkiye’de bir süre barındırma ve yurt dışına çıkışlarını sağlamak amacıyla İstanbul’dan İzmir’e getirmeleri şeklinde gerçekleşen olayda, suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve tayin olunan temel cezadan TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, tamamlanmış suçtan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini isabetsizdir.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık Murat Ç. hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hüküm yönünden temyiz isteğinin vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göreyapılan incelemede;

A- ) 1- ) Sanıklar Metin Ç. ve İsmail K.’a yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme ile sanıklar Ahmet D., Engin S. ve Yunus Ç.’ye yükletilen suç işlemek amacıylakurulan örgüte üye olma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,

2- )Sanık Murat Ç. hakkında yargılandığı aynı davada göçmen kaçakçılığı suçundan beraat, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında, ayrıca vekalet ücreti verilmemesinin de usul ve Kanuna uygun olduğu,

Anlaşıldığından,sanıklar Metin Ç., Ahmet D. ve Engin S. ile sanıklar İsmail K., Yunus Ç. ve Murat Ç. müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- ) Sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;
Suç tarihi itibariyle, 6008 sayılı Kanunun 6. maddesi ile TCK’nın 79/1. maddesine eklenen cümle yürürlükte bulunmadığından sanıkların, yasal olmayan yollardan ülkeye giriş yapan ve buradan başka ülkelere gitmek isteyen göçmenleri Yurt dışına çıkarma amacıyla Türkiye’de bir süre barındırma ve yurt dışına çıkışlarını sağlamak amacıyla İstanbul’dan İzmir’e getirmeleri şeklinde gerçekleşen olayda, suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve tayin olunan temel cezadan TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, tamamlanmış suçtan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanıklar Metin Ç., Ahmet D., Engin S. ile sanıklar İsmail K. ve Yunus Ç. müdafilerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ
    E. 2015/96
    K. 2015/47
    T. 31.3.2015
  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU ( Sanık Hakkında Yasal Değişiklikler Gözetilerek Teşebbüs Hükümlerinin Uygulama Alanı Bulunmadığı – 6008 S.K. Yapılan Değişiklik Sonucu Suçun Teşebbüs Aşamasında Kalmış Olsa Dahi Tamamlanmış Gibi Cezaya Hükmolunacağı/Teşebbüs Hükümlerinin Uygulanmaması/Kaçakçılık )
  • TEŞEBBÜS HÜKÜMLERİNİN UYGULANMAMASI ( Göçmen Kaçakçılığı Suçu – Sanık Hakkında Yasal Değişiklikler Gözetilerek Teşebbüs Hükümlerinin Uygulama Alanı Bulunmadığı – 6008 S.K. Yapılan Değişiklik Sonucu Suçun Teşebbüs Aşamasında Kalmış Olsa Dahi Tamamlanmış Gibi Cezaya Hükmolunacağı/Teşebbüs Hükümleri )
  • HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASIA ( 5728 S.K. 562. M. Değişik Uyarınca Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının Sanık Hakkında Uygulanıp Uygulanmayacağının Tartışılmamasının Hatalı Olduğunun Kabulü – Yerel Mahkemece Cezanın Belirlenmesinde Hesaplama Hatası Yapıldığı/Göçmen Kaçakçılığı )

5237/m. 79/1
5271/m. 231
ÖZET : Göçmen kaçakçılığı suçundan sanığın 5237 Sayılı T.C.K.nın 79/1. maddesine 6008 Sayılı Kanunla eklenen “suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” cümlesinin suç tarihinde yürürlükte olduğu nazara alındığında sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması gerektiği gözetilmelidir.Kabule göre de, sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 S.K. 35. M. uyarınca 1/4 oranında indirilmesi ile 2 yıl 3 ay hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak 2 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini ve 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 S.K. 562. M. değişik uyarınca “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının” sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması da kanuna aykırıdır.

DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

A- ) Malen sorumlu D. B.’un müsadere hükmüne yönelik temyiz istemi yönünden:
Eyleme, yükletilen suça ve müsadere hükmüne yönelik malen sorumlu D. B.’un temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanmasına,
B- ) O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteklerine gelince: başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;
1- ) 5237 Sayılı T.C.K.nın 79/1. maddesine 6008 Sayılı Kanunla eklenen “suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” cümlesinin suç tarihinde yürürlükte olduğu nazara alındığında sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması gerektiği gözetilmeden 5237 Sayılı T.C.K.nın 35. maddesiyle cezada indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,

2- ) Kabule göre de, sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 Sayılı T.C.K.nın 35. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirilmesi ile 2 yıl 3 ay hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak 2 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,

3- ) Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 3.2.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, sanığın adli sicil özetinde yer alan suçlarının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve anılan eylemlerin suç olmaktan çıkartılıp çıkartılmadığı araştırılarak sonucuna göre, 5237 Sayılı T.C.K.nın 7/2. maddesi gözetilerek; 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik C.M.K.nın 231. maddesi uyarınca “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının” sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısının, sanığın temyiz nedenleriyle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ
    E. 2015/83
    K. 2015/49
    T. 31.3.2015
  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU ( Sanığın Evini Tahsis Ettiği/Maddi Gerçeğin Ortaya Çıkarılması Açısından Göçmenler Arasında Bulunan Özbek Uyruklu Şahısla Olan Telefon Görüşmelerinin Baz İstasyonu Verilerini İçeren Raporla Ortaya Çıkarılacağı – Baz İstasyonu Raporlarının Dikkate Alınacağı/Göçmen Kaçakçılığı )
  • MADDİ GERÇEĞİN ARAŞTIRILASI GEREĞİ ( Göçmenler Arasında Bulunan Özbek Uyruklu Şahısla Olan Telefon Görüşmelerinin Baz İstasyonu Verilerini İçeren Raporla Ortaya Çıkarılması Gerektiği – Sanığın Özbek Uyguklu Göçmenle İlişkili Olabileceğinin Gözetilmesi Gereği/Cep Telefonu Kayıtlarının Tespiti )
  • CEP TELEFONU KAYITLARININ ORTAYA ÇIKARILMASI ( Sanığın Yakalandığında Üzerinde Ele Geçen Cep Telefonun Özellikle Göçmenler Arasında Bulunan Özbekistan Uyruklu Şahısla İlişkili Olabileceğinin Değerlendirilmesi Gereği – Suç Tarihi Öncesi ve Sonrası Baz İstasyonu Verilerinin Ortaya Çıkarılması Gerektiği )

5237/m. 79
ÖZET : Göçmen kaçakçılığı suçundan sanığın göçmenlerin bir süre kalmaları amacıyla evini tahsis ettiği, kolluk kuvvetlerinin ihbar üzerine arama yapacağı sırada evinde mülteci olmadığını beyan etmiş ve balkonda çok sayıda ayakkabı görülmesi üzerine yabancıların bulunduğunu ikrar edip, insani amaçlı olarak yardımcı olduğunu beyan etmiştir.Anılan suç bakımından, maddi gerçeğin kuşkuya meydan vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, sanığın yakalandığında üzerinde ele geçen cep telefonun özellikle göçmenler arasında bulunan Özbekistan uyruklu şahısla ilişkili olabileceği de değerlendirilerek geriye dönük sanığa ait cep telefonunun suç tarihi öncesi ve sonrasındaki baz istasyonu verilerini içeren raporların getirtilip incelenmelidir.

DAVA : yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;
Yasal olmayan yollardan Türkiye’ye giriş yapan göçmenlerin bir süre kalmaları amacıyla evini tahsis eden, kolluk kuvvetlerine ve muhtara haber vermeyen, kolluk kuvvetlerinin ihbar üzerine arama yapacağı sırada evinde mülteci olmadığını beyan eden, balkonda çok sayıda ayakkabı görülmesi üzerine nedeni sorulduğunda, yabancıların bulunduğunu ikrar edip, maddi bir menfaat karşılığı olmaksızın insani amaçlı olarak yardımcı olduğunu beyan eden sanığın, anılan suç bakımından, maddi gerçeğin kuşkuya meydan vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, göçmenlerin İran ülkesinden Türkiye’ye bir kılavuz vasıtasıyla giriş yaptıklarını beyan etmeleri karşısında, sanığın yakalandığında üzerinde ele geçen 0542 … … numaralı telefonun özellikle göçmenler arasında bulunan Özbekistan uyruklu O.T. ile ilişkili olabileceği de değerlendirilerek geriye dönük sanığa ait cep telefonunun suç tarihi öncesi ve sonrasındaki baz istasyonu verilerini içeren raporların getirtilip incelenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleriyle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ
    E. 2015/91
    K. 2015/16
    T. 30.3.2015
  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU ( Sanığın Üç Göçmeni Sahte Vize İle Yurt Dışına Çıkarmak İsterken Havaalanında Yakalandığı – Eylemin Teşebbüs Aşamasında Kaldığı/Temel Cezada İndirim Yapılması Gerektiği )
  • TEŞEBBÜS ( Göçmen Kaçakçılığı Suçu/Sanığın Üç Göçmeni Sahte Vize İle Yurt Dışına Çıkarmak İsterken Havaalanında Yakalandığı – Eylemin Teşebbüs Aşamasında Kaldığı/Temel Cezada İndirim Yapılacağı )
  • SANIĞIN NÜFUS VE ADLİ SİCİL KAYDI GETİRTİLMEDEN HÜKÜM KURULAMAMASI ( Göçmen Kaçakçılığı Suçu – Sanığın Nüfus ve Adli Sicil Kaydı Getirdilmeden Hüküm Kurulamayacağı )
  • ADLİ PARA CEZASI ( Göçmen Kaçakçılığı Suçu – Adli Para Cezasının İnfazda Duraksamaya Neden Olacak Şekilde Taksit Aralığı Gösterilmemesinin Bozma Nedeni Sayılacağı )

5237/m. 35, 79
5271/m. 209
ÖZET : Sanık üç göçmeni sahte Yunanistan vizesiyle yurt dışına çıkarmak isterken havaalanında yakalanmıştır.
Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı ve tayin olunan temel cezada indirim yapılması gerektiği gözetilmelidir.
Sanığın nüfus ve adli sicil kaydı getirtilmeden hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Adli para cezasının, infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi de yasaya aykırıdır.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- ) Sanığın üç göçmeni sahte Yunanistan vizesiyle yurt dışına çıkarmak isterken havaalanında yakalandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı ve tayin olunan temel cezada 5237 Sayılı T.C.K.nın 35/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- )Sanığın nüfus ve adli sicil kaydı getirtilmeden hüküm kurulması suretiyle C.M.K.nın 209. maddesine aykırı davranılması,
3- ) 5237 Sayılı T.C.K.nın 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının, infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
4- ) Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, T.C.K.nın 53/l- ( c ) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık A. F. K. müdafiinin temyiz nedenleriyle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2012/8-1085
K. 2013/96
T. 19.3.2013

  • GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI ( Yasal Olmayan Yollardan Ülkeye Giriş Yapan Göçmenleri Yurt Dışına Çıkarmak Maksadıyla Barındıran Sanıkların Eylemlerinin Göçmenlerin Yurt Dışına Çıkartılamadan Yakalanmış Olması Nedeniyle Teşebbüs Aşamasında Kaldığının Gözetileceği )
  • GÖÇMENİN YURTDIŞINA ÇIKARILMASINA İMKAN SAĞLANMASI ( Yasal Olmayan Yollardan Ülkeye Giriş Yapan Göçmenleri Yurt Dışına Çıkarmak Maksadıyla Barındıran Sanıkların Eylemlerinin Göçmen Kaçakçılığı Suçu Kapsamında Değerlendirileceği )
  • SEÇİMLİK HAREKET ( asal Olmayan Yollardan Ülkeye Giriş Yapan Göçmenleri Yurt Dışına Çıkarmak Maksadıyla Barındıran Sanıkların Eylemlerinin Göçmen Kaçakçılığı Suçu Kapsamında Değerlendiriliceği – Seçimlik Hareket Oluşturduğu )
  • TEŞEBBÜS ( Göçmen Kaçakçılığı – Göçmenleri Yurt Dışına Çıkarmak Maksadıyla Barındıran Sanıkların Eylemlerinin Göçmenlerin Yurt Dışına Çıkartılamadan Yakalanmış Olması Nedeniyle Teşebbüs Aşamasında Kaldığının Gözetileceği )

5237/m.35, 79

ÖZET : Göçmen kaçakçılığı suçunda; uyuşmazlık; sanıkların üzerlerine atılı göçmen kaçakçılığı suçunun tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmesine ilişkindir. Sanıkların yasal olmayan yollardan ülkemize giren göçmenlerin maddi menfaat elde etmek amacıyla ülkede kalmalarına imkan sağladıkları ve bu şekilde eylemlerinin tamamlandığı kabul edilmiş ise de, yasal olmayan yollardan ülkeye giriş yapan göçmenleri, yurt dışına çıkarmak maksadıyla belli bir süre barındıran sanıkların eylemlerinin, göçmen kaçakçılığı suçunun, suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan ve sanıkların lehine olduğunda tereddüt bulunmayan “göçmenin yurt dışına çıkartılmasına imkan sağlanması” şeklindeki seçimlik hareketi oluşturduğu, göçmenlerin yurt dışına çıkartılamadan yakalanmış olmaları nedeniyle sanıkların fiilinin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilmelidir.

DAVA : Göçmen kaçakçılığı suçundan sanık M.D.’in 5237 sayılı TCK’nun 79/1-a, 62/1, 52/2-4, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 24.320 Lira adli para, sanık F. D.’in ise 79/1-a, 52/2-4, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve 58.400 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve adli para cezalarının 24 eşit taksitle tahsiline ilişkin, Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08.01.2006 gün ve 685-4 sayılı hükmün, sanık M.D.ile sanık F.D. müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 06.05.2010 gün ve 2008/15411-6935 sayı ile;
“… Yasadışı yollardan Türkiye’ye gelen ve buradan Yunanistan’a gitmek isteyen göçmenlerin sanık F.D.’e ait işyerinde barındırılarak, süre içerisinde ihtiyaçlarının sanıklar tarafından karşılandığı, sanıkların kanıtlanan bu eylemlerinin göçmenlerin yurt dışına çıkmalarına imkân sağlamaya teşebbüs aşamasında kaldığı, TCK’nun 79. maddesi uyarınca verilen cezadan teşebbüs nedeniyle anılan Yasanın 35. maddesine göre indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek sanıklar hakkında fazla ceza tayini…”,

İsabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş, Daire Başkanı S. Çetinkol ile Daire Üyesi H. Akdağ; “sanıkların suçunun tamamlandığı” görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesi ise 19.10.2010 gün ve 681-1046 sayı ile;
“… TCK’nun 79/1-a maddesi; ‘doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan kişi cezalandırılır’ şeklindedir, sanıkların göçmenlerin bir süre ülkede kalmalarına imkân sağladıkları açıktır…”,

Gerekçesiyle direnerek sanıkların önceki hükümdeki gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı, sanık F. D. ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.06.2012 gün ve 186114 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:

KARAR : Sanıkların göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılmalarına karar verilen somut olayda, Özel Daire çoğunluğu ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların üzerlerine atılı göçmen kaçakçılığı suçunun tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmesine ilişkindir.

5237 sayılı TCK’nun “Göçmen kaçakçılığı” başlıklı 79. maddesi suç tarihinde;
“1 ) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a ) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan,
b ) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan,
Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
2 ) Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
3 ) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur” şeklinde iken, 22.07.2010 gün ve 6008 sayılı Kanunun 6. maddesiyle yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasına; “suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” hükmü eklenerek, göçmen kaçakçılığı bir teşebbüs suçu haline getirilmiştir. Suç tarihinden sonra yapılan bu düzenleme, sanıkların aleyhine bulunduğundan uyuşmazlığın TCK’nun 79. maddesinin 6008 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki haline göre çözümlenmesi gerekmektedir.

TCK’nun 262, 277, 288, 309, 310, 311 ve 312. maddelerinde teşebbüs suçları düzenlenmiş ve anılan maddelerin kapsamında bulunan suçlarda teşebbüs hali, tamamlanmış suç gibi yaptırıma bağlanmıştır. 6008 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce TCK’nun 79. maddesine göre göçmen kaçakçılığı teşebbüs suçu olmadığından, genel hükümler çerçevesinde, şartların varlığı halinde bu suç yönünden teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi ve saptanacak temel cezadan teşebbüsün varlığı nedeniyle indirim yapılması mümkündür.

Teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a- Suç teşebbüse elverişli bir suç olmalı,
b- Belirli bir suç işleme kastı bulunmalı,
c- Suç işleme kararı icraya başlanılmalı,
d- Engel nedenlerle sonuca ulaşılamamalıdır.

Seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçu, kanunda öngörülen göçmenin yasal olmayan yollardan “ülkeye sokulması,” “ülkede kalmasına imkân sağlanması” veya “yurt dışına çıkarılmasına imkân sağlanması” suretiyle işlenebilmektedir. Seçimlik hareketlerden “yurt dışına çıkmaya imkân sağlama” bakımından netice, ülke karasuları, kara sınırları ya da hava sahasının dışına çıkılmasıyla gerçekleşmektedir. Bu şartlar yerine getirilmedikçe fiilin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü zorunludur.

Yasal olmayan yollardan ülke dışına çıkarılmak istenen göçmen ya da göçmenlerin, bu amacın gerçekleştirilebilmesi için geçici bir süre ile ev, otel ya da benzeri yerlerde saklanması fiili, “yasal olmayan yollardan ülkede kalmaya imkân sağlama” biçimindeki hareketin değil, “göçmenin yurt dışına çıkmasına imkân sağlama” şeklindeki seçimlik hareketin kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. “Ülkede kalmaya imkân sağlama” ise, başka bir ülkeye gitme amacı bulunmayan ve ülkemizde sürekli kalmak isteyen göçmenin yasal olmayan yollardan ülkede kalmasına imkân sağlamaya yöneliktir.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası uyarınca onaylanmakla iç hukuk normu haline gelen, “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol”ün 6. maddesinin ikinci fıkrasının ( a ) bendindeki, “Her taraf devlet, kendi hukuk sisteminin temel kavramlarına bağlı kalmak kaydıyla göçmen kaçakçılığına teşebbüsü suç haline getirmek için gerekli yasal ve diğer önlemleri alır” şeklindeki düzenleme, teşebbüs halini tamamlanmış suç gibi cezalandırmayı gerektiren zorlayıcı bir düzenleme değildir. Anılan Protokolde yazılı olan; “taraf devletin kendi hukuk sisteminin temel kavramlarına bağlılık” kuralı göz önüne alındığında, göçmen kaçakçılığı açısından suçun tamamlanmış haline göre teşebbüsü belirli bir oranda indirimle ceza yaptırımına bağlayan 6008 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki ceza mevzuatının protokole aykırı bir düzenlemeyi öngörmediği açıktır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Yerel mahkemece, sanıkların yasal olmayan yollardan ülkemize giren göçmenlerin maddi menfaat elde etmek amacıyla ülkede kalmalarına imkan sağladıkları ve bu şekilde eylemlerinin tamamlandığı kabul edilmiş ise de, yasal olmayan yollardan ülkeye giriş yapan göçmenleri, yurt dışına çıkarmak maksadıyla belli bir süre barındıran sanıkların eylemlerinin, göçmen kaçakçılığı suçunun, suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan ve sanıkların lehine olduğunda tereddüt bulunmayan “göçmenin yurt dışına çıkartılmasına imkan sağlanması” şeklindeki seçimlik hareketi oluşturduğu, göçmenlerin yurt dışına çıkartılamadan yakalanmış olmaları nedeniyle sanıkların fiilinin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, suçun tamamlandığı gerekçesiyle teşebbüse ilişkin hükmü uygulamayan yerel mahkemenin direnme hükmü isabetsiz olup, bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- Fatih 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 681-1046 sayılı hükmünün, sanıkların üzerine atılı göçmen kaçakçılığı suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.03.2013 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Etkin Pişmanlık

Göçmen kaçakçılığı suçu dava zamanaşımı 15 yıl olarak belirlenmiştir. Göçmen kaçakçılığı suçunda uzlaşma hükümleri uygulanmamaktadır. Kanun bu suçu ağır bir suç saydığı için etkin pişmanlık hükümlerine de yer vermemektedir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Unsurları

Göçmen kaçakçılığı suçu, hem ulusal hem de uluslararası hukukta çeşitli unsurlara dayandırılarak tanımlanır. Bu unsurlar, suçun belirlenmesi ve cezalandırılması açısından büyük önem taşır. Göçmen kaçakçılığı suçunun unsurları genel olarak şu şekilde sıralanabilir.

Fail (Suçu İşleyen): Göçmen kaçakçılığı suçunu işleyen kişi veya kişiler genellikle maddi kazanç sağlama amacı güden bireyler veya organize suç gruplarıdır.

Mağdur (Göçmen): Suçun mağduru, yasadışı yollarla bir ülkeden diğerine geçmeye çalışan göçmenlerdir. Bu göçmenler, çoğunlukla daha iyi yaşam koşulları arayan veya çeşitli sebeplerle ülkelerinden kaçmak zorunda kalan kişilerdir.

Göçmen kaçakçılığı, yabancıların bir ülkeye yasadışı yollarla girişini veya o ülkede yasadışı olarak kalmasını sağlamak ya da bir ülkenin vatandaşlarının veya yabancıların yasadışı yollarla başka bir ülkeye çıkışını temin etmek şeklinde gerçekleştirilir.

Bu suçun temel amacı, doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmektir. Failin bu suçu işlemesindeki ana motivasyon, maddi kazanç sağlama arzusudur. Göçmen kaçakçılığı, genellikle yüksek meblağlarda para karşılığı yapılır.

Göçmen kaçakçılığı suçu, belirli hareketlerin gerçekleştirilmesini gerektirir. Bu hareketler arasında sahte belgeler düzenleme, yasa dışı yollarla sınır geçişlerini organize etme, göçmenleri gizlice taşıma gibi fiiller bulunur.

Bu suçun neticesinde, göçmenler genellikle insanlık dışı ve tehlikeli koşullarda seyahat etmek zorunda kalır, bu durum onların güvenliğini ve temel haklarını ciddi şekilde tehlikeye atar. Göçmen kaçakçılığı suçu, yasalar tarafından açıkça tanımlanmış ve cezai yaptırıma bağlanmıştır.

Türkiye’de bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiştir. Bu unsurlar, göçmen kaçakçılığı suçunun belirlenmesi, soruşturulması ve yargılanması sürecinde dikkate alınır. Her bir unsur, suçun oluşumunu ve failin sorumluluğunu belirlemede kritiktir. Göçmen kaçakçılığı suçuyla etkili mücadele, bu unsurların doğru şekilde tespit edilmesi ve ilgili yasaların etkin şekilde uygulanması ile mümkündür

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Cezası

Göçmen kaçakçılığı suçunun cezası Türk Ceza Kanunumuzda düzenlenmiştir.
Göçmen kaçakçılığı[26]

Madde 79- (1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;

a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,

b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,

Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.[27][28]

(2) (Ek fıkra: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;

a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,

b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,

hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.

(3) (Değişik:6/12/2019-7196/56 md.) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.

(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Kanuna detaylı baktığımızda ağırlaştırıcı haller dışında 5 ile 8 yıl arasında hapis cezası hükmolunmaktadır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Maddi Unsurları

Bu suçun temel amacı, doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmektir. Failin bu suçu işlemesindeki ana motivasyon, maddi kazanç sağlama arzusudur. Göçmen kaçakçılığı, genellikle yüksek meblağlarda para karşılığı yapılır.

Göçmen kaçakçılığı suçu, belirli hareketlerin gerçekleştirilmesini gerektirir. Bu hareketler arasında sahte belgeler düzenleme, yasa dışı yollarla sınır geçişlerini organize etme, göçmenleri gizlice taşıma gibi fiiller bulunur.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu İstinaf Dilekçesi

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
Gönderilmek Üzere;

  1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
    ADANA
    Duruşma Taleplidir!
    DOSYA NO :
    İSTİNAF EDEN
    SANIK :
    MÜDAFİİ : Av.NUH NACİ ÖZKAN

İSTİNAF OLUNAN
HÜKÜM : Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2023 tarih, ………..1 Esas sayılı dosyasında verilen karar.

AÇIKLAMASI:

Yukarıda numarası yazılı dosyada, Yerel Mahkeme kısa kararı tefhim etmiş, gerekçeli karar henüz tebliğ edilmemiştir. Söz konusu kararda müvekkilimiz ………………….’a ceza verilmiştir. Söz konusu karar hukuka aykırıdır. Müvekkilin beraat etmesi gerekmektedir.

Yerel mahkemenin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuruyoruz.

Gerekçeli karar tebliğ edildikten sonra gerekçeli istinaf layihasını verme hakkımızın saklı tutulmasını, gerekçeli layihada arz edeceğimiz sebeplerden dolayı Yerel Mahkemenin kararı incelenerek duruşma talebimizin kabulü ile birlikte müvekkilerimiz hakkında isnat edilen suçtan beraat karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını vekaleten saygılarımızla talep ederiz. 27.12.2023

İSTİNAF EDEN SANIKLAR
MÜDAFİİ
Av. NUH NACİ ÖZKAN

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Tutuklamaya İtiraz

2.AĞIR CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
Gönderilmek Üzere
1.AĞIR CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
ADANA

DOSYA NO :
ŞÜPHELİ :
VEKİLİ :AV.NUH NACİ ÖZKAN
D.KONUSU :Tutukluluğa İtiraz ve Müvekkilin Serbest Bırakılması Talebimizden İbarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından10 Ocak 2020 tarihli duruşma akabinde tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmiştir.Tutukluluk halinin verilen karara itiraz ediyoruz şöyle ki;
2-Tüm dosya kapsamında müvekkilime ceza verilmesini gerektirecek her türlü şüpheden uzak somut delil bulunmamaktadır. Müvekkilimin telefonundan yapılan telefon görüşmelerinin müvekkile ait olmadığı yönündeki iddiamız gerek ……….. gerekse ………. soruşturma ve kovuşturma aşamalarında vermiş oldukları beyanlar ile ispat edilmiştir.Yine bununla birlikte tüm dosya kapsamında müvekkilime ait suç unsuru içerebilecek kendisine ait konuşmalar bulunmadığı gibi Yargıtay Ceza Genel Kurulu da sadece dosya arasındaki tape kayıtları delil kabul edilerek başkaca delil yokken ceza tesisini uygun bulmamaktadır.

3-Tutukluluk soruşturma ve kovuşturma aşamasında ancak şartların var olması halinde alınabilecek bir tedbirken somut olayda tutukluluk hali müvekkilim açısından bir cezaya dönüşmüştür. Bununla birlikte tutuklamanın bir tedbir olduğu da göz önüne alınacak olursa ; tedbir olarak uygulanabilecek bir kararın deyim yerindeyse bir cezaya dönüştürülmesi ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.Nitekim verilen karar ile de ölçülülük ilkesi aşılmıştır.CMK 101.maddesine göre tutuklama kararında adli kontrol uygulamasının neden yetersiz kalacağı hukuki ve fiili nedenlerle belirtilmelidir.CMK md.109daki koşullara uymamanın neden yetersiz kalacağı açıkça ve tüm hukuki gerekçeleriyle birlikte ayrıca bu gerekçelerde somut olgularla birlikte desteklenerek ancak tutukluluğun devamına karar verilmelidir.

SONUÇ VE İSTEM:Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve mahkemenizce resen göz önüne alınacak nedenlerle, Adana 1.Ağır Ceza Mahkemesinin ………… E. Sayılı dosyada ………………. tarihli duruşma da verilen müvekkilimin tutukluluk halinin devamına ilişkin karara itirazlarımızın kabulüne; bihakkın tahliyesine ,mahkemeniz aksi kanaatteyse adli kontrol hükümlerinden bir veya birkaçının uygulanarak serbest bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla vekaleten talep ederim.17/01/2022

MURAT ÇAM
VEKİLİ
AV.NUH NACİ ÖZKAN

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Emsal Kararları

  1. Ceza Dairesi 2020/3719 E., 2021/9962 K.
    “İçtihat Metni”
  2. Ceza Dairesi 2020/3719 E. , 2021/9962 K.”İçtihat Metni”
    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    MAKTULLER :…, …, …, …, …, …, …, …, …
    MAĞDURLAR :…, …, …, …
    SUÇLAR :Olası kastla nitelikli öldürme, olası kastla öldürme, göçmen kaçakçılığı
    HÜKÜMLER :1- Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 02/01/2020 Tarih, 2019/200 (E) ve 2020/1 (K) sayılı ilamı ile;
    Sanıklar … ile … hakkında:
    a- Çocuklar …, …, …, …, …, … ve …’e yönelik olası kastla öldürme suçundan TCK’nın 82/1-e, 21/2, 53. maddeleri uyarınca (7 kez) müebbet hapis cezası,
    b- … ve …’e yönelik olası kastla öldürme suçundan TCK’nın 81, 21/2, 53. maddeleri uyarınca 2 kez 22 yıl hapis cezası,
    c- Göçmen kaçakçılığı suçundan TCK’nın 79/1-b, 79/2-a, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis ve 30000 TL adli para cezası ile cezalandırılmaları,
    2- Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi: İstinaf başvurularının esastan reddi.
    TEMYİZ EDENLER :Sanık … müdafii, sanık … müdafii

TÜRK MİLLETİ ADINA
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 01/06/2020 gün ve 2020/989 Esas, 2020/910 sayılı kararının sanık … müdafii ile sanık … tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık … müdafii ile sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE karar verilmiştir.

Sanıklar hakkında TCK’nın 79/1-b maddesi uyarınca uygulama yapılırken, kasıtlarının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği zaman, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, hapis ve adli para cezalarının TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nın 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi dikkate alınmak suretiyle alt sınırdan uzaklaşılarak tayin olunması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle eksik cezalara hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Sanıklar … ile … hakkında çocuk maktuller …, …, …, …, …, … ve …’e yönelik olası kastla nitelikli öldürme suçundan TCK’nın 82/1-e ve 21/2. maddeleri uyarınca 7 kez müebbet hapis cezası, maktuller … ve …’yu olası kastla öldürme suçundan TCK’nın 81 ve 21/2. maddeleri uyarınca 2 kez 22 yıl hapis cezası, göçmen kaçakçılığı suçundan TCK’nın 79/1-b, 79/2-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ve 30.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak sanık … müdafii ile sanık … müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararında eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanık … müdafii ile sanık … müdafiinin, eksik incelemeye, suç vasfına, tekneyi kullanmak zorunda kaldıklarına, beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, sanıklar hakkında tayin olunan ceza miktarları ile tutuklu kaldıkları süreler dikkate alınarak sanıklar müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 07/06/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.

Göçmen Kaçakçılığı Savunma Dilekçesi

Göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı savunma yapmak, ciddi bir hukuki süreç gerektirir. Bu tür bir savunma dilekçesi, sanığın haklarını korumak ve adil bir yargılama sağlamak amacıyla dikkatli ve kapsamlı bir şekilde hazırlanmalıdır. Aşağıda, göçmen kaçakçılığı suçundan yargılanan bir kişi için örnek bir savunma dilekçesi bulunmaktadır. Ancak bu örnek dilekçe, genel bir format sunmakta olup, spesifik davalara ve hukuki duruma göre özelleştirilmesi gerekir.

Göçmen Kaçakçılığı Savunma Dilekçesi Örneği
[Sanığın Adı Soyadı]
[Sanığın Adresi]
[Sanığın T.C. Kimlik Numarası]
[Mahkemenin Adı]
[Mahkemenin Adresi]
Dosya No: [Dosya Numarası]
Duruşma Tarihi: [Duruşma Tarihi]
Konu: Göçmen Kaçakçılığı Suçuna İlişkin Savunma Dilekçesi
Sayın Mahkeme Başkanlığı’na,
Aşağıda belirtilen hususlarda savunmalarım ve taleplerim dikkate alınarak, hakkımda adil bir karar verilmesini arz ve talep ederim.

  1. İddiaların Gerçek Dışı Olduğu
    Hakkımda ileri sürülen göçmen kaçakçılığı suçlamaları asılsız ve gerçek dışıdır. Olay tarihinde [olay yeri ve tarih] belirttiğim yerde bulunmamış olup, iddialarda adı geçen şahıslarla herhangi bir illegal faaliyet içinde olmadığım hususunda delillerim mevcuttur.
  2. Delillerin Yetersizliği
    Savcılık tarafından sunulan deliller, suçlamaları destekleyecek nitelikte değildir. Özellikle:
    Tanık ifadeleri çelişkilidir ve birbirini doğrulamaz niteliktedir.
    İddia makamı tarafından sunulan maddi deliller (belgeler, elektronik kayıtlar vb.) suç işlediğimi kanıtlamaktan uzaktır.
  3. Kast Unsurunun Bulunmaması
    Göçmen kaçakçılığı suçunun oluşabilmesi için, sanığın maddi menfaat sağlamak amacıyla bu suçu işlemesi gerekmektedir. Benim böyle bir amacım olmamış, tamamen iyi niyetle hareket etmiş bulunmaktayım. [Gerekçelerle destekleyin, örneğin: Yardım etmek istediğiniz, bir arkadaşınızın ricasını kırmamak gibi sebeplerle hareket ettiğinizi belirtin.]
  4. Hukuka Aykırı Deliller
    Aleyhime sunulan bazı delillerin hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiği kanaatindeyim. Örneğin:
    Yasal olmayan dinleme kayıtları,
    Hukuka aykırı arama ve el koyma işlemleri.
    Bu delillerin mahkeme tarafından dikkate alınmaması gerektiğini düşünüyorum.
  5. İyi Hal ve Sabıka Durumu
    Geçmişimde herhangi bir suç kaydım bulunmamaktadır. Toplum içinde saygın bir kişiliğe sahip olup, iyi halim mahkeme tarafından göz önünde bulundurulmalıdır.
  6. Tanıklar ve Alibiler
    Savunmamı destekleyecek tanıklarım ve alibi delillerim bulunmaktadır. [Tanıkların isimleri ve beyan edecekleri hususları belirtin]. Bu tanıkların dinlenmesini ve alibimin doğruluğunun araştırılmasını talep ediyorum.
    Sonuç ve Talep:
    Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, hakkımda ileri sürülen göçmen kaçakçılığı suçlamalarının asılsız olduğunu, suçun yasal unsurlarının oluşmadığını ve delil yetersizliği nedeniyle beraatıma karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
    Saygılarımla,
    [Sanığın Adı Soyadı]
    [Tarih]

Bu dilekçe örneği, temel bir çerçeve sunmakla birlikte, savunmanın detaylandırılması ve kişiselleştirilmesi, avukatınızla birlikte çalışarak yapılmalıdır. Her davanın kendine özgü koşulları ve delil durumu olduğundan, hukuki danışmanlık almak önemlidir.

Göçmen Kaçakçılığı Zincirleme Suç

Göçmen Kaçakçılığı Suçu ve Göçmen Kaçakçılığı Zincirleme Suç oluşur mu soruları sık sık tarafımıza gelmektedir. Eğer suçun faili göçmen kaçakçılığı suçunu farklı zamanlarda birden fazla defa işlerse bu aşamada zincirleme suç hükümleri tek bir suçtan cezalandırsa da ceza 43. Madde gereğince artırılabilir.

Göçmen Kaçakçılığı Kaç Yıl Ceza Alır?

Türkiye’de göçmen kaçakçılığı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiştir. Göçmen kaçakçılığı suçunu işleyen kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca, beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Bazı durumlarda suçun işleniş şekline ve sonucuna bağlı olarak cezalar artırılabilir. Nitelikli hallerde cezanın ağırlaştırılmasına neden olan durumlar şunlardır:

Suçun Örgütlü Olarak İşlenmesi: Göçmen kaçakçılığı suçunun bir örgüt tarafından işlenmesi durumunda ceza artırılabilir. Silah Kullanılması: Suç işlenirken silah kullanılması cezanın artırılmasına sebep olabilir. Göçmenlerin Hayatının, Sağlığının veya Onurunun Tehlikeye Atılması: Göçmenlerin hayatı, sağlığı veya onurunun tehlikeye sokulması durumunda ceza artırılır. Mağdurların Savunmasız Durumda Olması: Çocuklar veya diğer savunmasız kişilerin mağdur edilmesi cezanın artırılmasına neden olur.

Suçun örgütlü işlenmesi, silah kullanımı, göçmenlerin hayatı, sağlığı veya onurunun tehlikeye atılması, savunmasız kişilerin mağdur edilmesi durumunda cezalar artırılır. Cezanın kesin miktarı, yargılama sürecinde mahkeme tarafından olayın niteliğine, suçun işleniş biçimine ve diğer delillere göre belirlenir. Her davanın kendine özgü koşulları olduğundan, mahkeme bu unsurları değerlendirerek cezayı takdir eder.

Yorum yapın

Hemen Ara