Veraset ilamının iptali davası, veraset ilamının hatalı, yanlış veya eksik düzenlenmiş olması durumunda açılan bir dava türüdür. Veraset ilamı, bir kişinin ölümü üzerine mirasçılarını ve onların miras paylarını belirleyen resmi bir belgedir. Ancak, bazen veraset ilamının düzenlenmesinde hatalar veya yanlışlıklar olabilir, bu durumlarda ilgililer veraset ilamının iptali veya düzeltilmesi için dava açabilirler.
Veraset İlamının İptali Davası
Veraset İlamının İptali Davası genellikle mirasçılar arasında ortaya çıkan hukuki anlaşmazlığı gidermek için açılan dava türüdür. Söz konusu dava bir kişinin ölümü sonrasında düzenlenen ve mirasçıları tek tek belirten resmi belgenin geçersizliğini iddia eden herkes açabilir.
Veraset İlamının İptali Davası Dilekçe Örneği
NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE
İSKENDERUN
Davacı :
Vekilleri :Av. NUH NACİ ÖZKAN
Davalı :
Dava Konusu : İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.04.2012 tarih ve ………………… Karar sayılı Veraset İlamının İptali ile yeni veraset ilamının verilmesi ve davalıların hisselerini üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacı ile Hatay İli İskenderun İlçesi Konarlı Köyünde kain 22 parsel numaralı taşınmazdaki davalı hisselerine İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİ konulması talebi
Anlatımı : İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.04.2012 tarih …………………. Karar sayılı Ahmet Kızı Ayişe’nin mirasçılarını gösteren VERASET İLAMININ İPTALİ ile ………… verasetinin yeniden sübutuna karar verilmelidir. Şöyle ki ;
1-Müvekkilim ………………. ‘ in Annesi 14.01.2012 tarihinde ölmüştür. Davaya Konu olan veraset ilamının çıkarıldığı tarihte geriye eşi ………….. ve müşterek çocukları olan …………..kalmıştır. Ancak Veraset İlamını alındığı tarihten sonra kök murisin eşi olan ……….. 10.02.2014 tarihinde vefat etmiştir ve vefat eden …………… ‘nin diğer eşinden olan 3 tane çocuğu bulunmaktadır.
2- İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin ………………. Karar sayılı dosyasında mirasçılar eksik tespit edilmiştir. Kök muris Ahmet kızı Ayişe Osman ile resmi nikahlı olarak ………. ile imam nikahlı olarak evlenmiştir. Kök murisin Osman isimli
eşinden ………………. isimli çocukları bulunmaktadır. Ayrıca ………….. Ayişe ‘den önceki vefat eden eşi …………………… isminde üç
tane çocuğu vardır. Bununla birlikte Ayişe’nin imam nikahlı olarak evlendiği Mevlüt ‘ten müvekkilim …………….. bulunmaktadır. İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012 / …………. Karar sayılı dosyasında Ahmet kızı Ayişe’nin Mevlüt ile yapmış olduğu imam nikahlı evlilikten olma …………………… hesaba katılmadan mirasçılık belgesi verilmiştir. Sadece Ayişe ‘nin resmi nikahlı olduğu eşi Osman ve çocukları mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmiştir.
3- Müvekkilim ………… kök muris Ahmet kızı Ayişe ‘nin imam nikahlı olarak evlenmiş olduğu ………………….. ‘in oğludur. İş bu nedenlerle müvekkilimin mirasçılık sıfatı olmasına rağmen hukuka aykırı olarak mirasçılar arasında yer almamıştır.
İş bu nedenlerle İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.04.2012 tarih ve ……………….. Karar sayılı Ahmet kızı Ayişe ‘nin mirasçılarını gösteren VERASET İLAMININ İPTALİ ile Ahmet kızı Ayişe’nin veraset ilamının yeniden sübutuna , davalıların hisselerini üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacı ile Hatay İli İskenderun İlçesi Konarlı köyünde kain 22 parsel numaralı taşınmazdaki davalı hisselerine İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİ konulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
Deliller : İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.04.2012 tarih ve ……………… K. Sayılı ilamı, Hatay İli İskenderun İlçesi Konarlı Köyünde kain 22 parsel sayılı taşınmaza ait tapu senedi, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 19.12.2012 tarih 2012/8699 E.- 2012/ 9564 Kararı, Osman KEKLİKÇİ’nin Ölüm belgesi, Nüfus Kayıt Örnekleri, tanık beyanları ile ikamesi kabil sair yasal deliller.
Hukuksal Nedenler : Türk Medeni Kanunu ve ilgili sair mevzuat hükümleri.
Netice ve İstem :Yukarıda izah edilen nedenlerle DAVAMIZIN KABÜLÜNE,
1- İskenderun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.04.2012 tarihli 2012/
…………….. K. Sayılı Ahmet kızı Ayişe’nin mirasçılarını gösteren VERASET İLAMININ İPTALİ İle Ahmet kızı Ayişe’nin VERASET İLAMININ yeniden verilmesini,
2- Davalıların hisselerini üçüncü kişilere devir temlikinin önlenmesi
Amacı ile Hatay İli İskenderun İlçesi Konarlı Köyünde kain 22 parsel numaralı taşınmazdaki davalı hisselerine İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİ KONULMASINA,
2-Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ödenmesine karar verilmesine saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz.
Davacı Vekili
Av. NUH NACİ ÖZKAN
EKİ :Vekalet sureti,Tapu Senedi
Veraset ilamı,Yargıtay kararları,
Nüfus Kayıt Örnekleri
Veraset İlamının İptali Kesinleşmesi
Veraset ilamının iptali davasında mahkeme, veraset ilamının hatalı veya eksik düzenlendiğine karar verirse, veraset ilamının iptali veya düzeltilmesine hükmeder. Bu karar, belirli bir süreç sonunda kesinleşir ve hukuki sonuç doğurur. Veraset ilamının iptali davasında mahkeme, davayı inceleyip delilleri değerlendirir ve kararını verir. Mahkeme, veraset ilamının hatalı, eksik veya yanlış düzenlendiğine kanaat getirirse, iptal veya düzeltme kararı verir. Mahkemenin verdiği karara karşı, taraflar itiraz edebilirler.,
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren belirli bir süre içinde (genellikle 2 hafta) istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf incelemesi sonucunda verdiği karara karşı ise, yine belirli bir süre içinde (genellikle 2 hafta) Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir. Mahkeme kararı, itiraz ve temyiz süresi dolduğunda ve herhangi bir başvuru yapılmadığında kesinleşir. Eğer temyiz başvurusu yapılmışsa, Yargıtay’ın kararı ile birlikte mahkeme kararı kesinleşir. Yargıtay’ın verdiği karar, taraflara tebliğ edilir ve karar bu tebliğ ile kesinleşmiş olur.
Veraset ilamının iptali kararının kesinleşmesi, hukuki güvenliğin sağlanması ve mirasın doğru bir şekilde paylaşılabilmesi açısından büyük önem taşır. Mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte, eski veraset ilamı geçerliliğini yitirir ve yerine yeni düzenlenen ilam geçer. Bu süreç, mirasçıların haklarının korunmasını ve mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını sağlar.
Detaylı Bilgi İçin; Adana Miras Avukatı
Veraset İlamının İptali Yargıtay Kararları
8. Hukuk Dairesi 2019/868 E., 2021/1983 K.
“İçtihat Metni”
8. Hukuk Dairesi 2019/868 E. , 2021/1983 K.”İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazın vekil edeninin murisi tarafından 1960’lı yıllarda maliki … adlı kişiden satın alındığını, …’un ülkeyi terk etmesi nedeniyle taşınmazı tapuda devralamadığını, murisin 1984 yılında ölümüne kadar taşınmaza zilyet olduğunu, ölümü sonrasında taşınmaza davacının zilyet olduğunu, her iki zilyetliğin nizasız ve fasılasız olduğunu, mevcut tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak, tapu kaydının iptali ile vekil eden adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Maliye Hazinesi süresinde cevap dilekçesi sunmamış, ön inceleme duruşmasına katılan … müdürlüğü temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 22.08.1991 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları ile kayıt maliki … adına tescil edildiği, davacının Kadastro Kanununun 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra eldeki davayı açtığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir.
Dava, harici satın alma ve TMK’nin 713/2. fıkrasında (maliki tapu kütüğünden anlaşılamama ve ölüm nedenine dayalı) açıklanan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Tüm dosya içeriğine göre, davada ayrıca TMK’nin 713/2. maddesinde yazılı “ölüm” sebebine de dayanılmış olup, Mahkemece, ölüm hukuki sebebine dayalı olarak bir araştırma yapılmamıştır.
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun’un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK’nin 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede: “Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir . ” hükmüne yer verilmiştir .
Her ne kadar, TMK’nin 713/2. maddesinin 2.fıkrasında yer alan “…ölmüş…” sözcüğünün, Anayasa Mahkemesinin 17.3.2011 tarihli ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmişse de; Anayasasının 153/5. fıkrasında “iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği” açıklanmıştır.
Nitekim Anayasa Mahkemesi de, 12.12.1989 tarihli ve 1989/11 Esas, 1989/48 Karar sayılı kararında iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralını kabul etmek suretiyle, hukuksal ve nesnel alanda sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadar ki dönem için geçerli sayılması sağlanmıştır. Bu açıklamalar ışığında; TMK’nin 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında, koşullarına uygun olarak 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlandığı anda mülkiyetin kazanıldığının ve zilyet lehine kazanılmış (müktesep) hak doğduğunun kabulü gerekmektedir.
Şu halde, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.3.2011 tarihi ya da davanın açıldığı tarihten hangisi önce ise, o tarihe kadar kazanma koşulları tamamlanmışsa, tapunun iptaliyle zilyet adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Bu gibi hak sahiplerinin 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra dava açmalarının bir önemi bulunmamaktadır .
Bu tür uyuşmazlıklarda davanın kayıt maliki ve maliklerine, onlar ölmüş ise usulen belirlenecek mirasçılarına yöneltilmesi, hiç mirasçı bırakmadan ölmüşler ise TMK’nin 501. maddesi hükmü göz önünde tutularak davanın Hazineye yöneltilmesi, öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra uyuşmazlığın esasına girilmesi gerektiği hususları da göz önünde bulundurularak, hasımlı veraset ilamı alınarak, tapu maliki ile dosyada yer alan veraset ilamındaki kişinin aynı kişi olup – olmadığı hususunun her türlü tereddütten uzak bir şekilde belirlenmesi, tüm mirasçıların davaya eksiksiz olarak katılımının sağlanması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak deliller doğrultusunda ölüm hukuki sebebine dayalı olarak da olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu talep yönünden değerlendirme yapılmadan davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Veraset İlamının İptali Yetkili Mahkeme
Veraset ilamının iptali davasında yetkili mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu tür davalarda mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesi, davayı görmeye yetkili olan mahkemedir. Ayrıca, Asliye Hukuk Mahkemeleri, bu tür davaların görülmesinde görevli mahkemelerdir. Veraset ilamının iptali davası, mirasbırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Mirasbırakanın ölümünden önceki son yerleşim yeri, bu davaların yetkili mahkemesi olarak kabul edilir. Veraset ilamının iptali davaları, Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülür. Bu mahkemeler, veraset ilamının düzenlenmesinde hata, eksiklik veya yanlışlık olup olmadığını inceler ve gerekli kararı verir.
Veraset İlamının İptali Davası Süre
Ahmet Bey, İstanbul’da ikamet ederken vefat etmiştir. Ahmet Bey’in ölümünden sonra İstanbul’da düzenlenen veraset ilamında hatalar olduğu fark edilmiştir. Bu durumda, veraset ilamının iptali için yetkili mahkeme, Ahmet Bey’in son yerleşim yeri olan İstanbul’daki Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır. Davacılar, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde veraset ilamının iptali veya düzeltilmesi için dava açabilirler. Davacı, veraset ilamının iptali için yetkili mahkemeye bir dava dilekçesi ile başvurur. Dilekçede, veraset ilamındaki hatalar, eksiklikler veya yanlışlıklar belirtilir ve bu durumları destekleyen deliller sunulur. Mahkeme, dava dilekçesini inceler ve gerekli delilleri değerlendirir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmek için duruşmalar düzenler. Mahkeme, delilleri değerlendirip gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, veraset ilamının iptali veya düzeltilmesi yönünde karar verir. Eğer ilamın iptali kararı verilirse, yeni bir veraset ilamı düzenlenir.
Veraset İlamının İptali Davasının Süreci
Veraset ilamının iptali davası, mirasçılar veya mirasçılık sıfatı olan kişiler tarafından açılabilir. Ayrıca, mirasçılar dışında, miras üzerinde hak iddia eden diğer kişiler de dava açabilir.
Veraset ilamının iptali davası açma süresi, hatalı düzenlemenin veya yeni mirasçının ortaya çıkmasının öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıldır. Ancak, her durumda, miras bırakanın ölümünden itibaren 10 yıl içinde dava açılmalıdır.
Dava, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır.
Dava sürecinde, veraset ilamının hatalı, eksik veya yanlış düzenlendiğine dair deliller sunulmalıdır. Mahkeme, delilleri değerlendirerek veraset ilamının iptaline veya düzeltilmesine karar verir.
Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; Mehmet Bey’in ölümü üzerine düzenlenen veraset ilamında, sadece eşi ve iki çocuğu mirasçı olarak gösterilmiş, ancak Mehmet Bey’in ilk evliliğinden olan bir çocuğu unutulmuştur. İlk evlilikten olan çocuğu, veraset ilamının hatalı olduğunu öğrendikten sonra 1 yıl içinde veraset ilamının iptali davası açabilir. Mahkeme, hatalı düzenlenen veraset ilamını iptal ederek yeni bir veraset ilamı düzenlenmesine karar verebilir.
Veraset İlamının İptali Davası Zamanaşımı
Türk Medeni Kanunu’na göre, veraset ilamının iptali davası için zamanaşımı süresi on yıldır. Ancak, bu süre durumun tespit edildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Yani, mirasçılar tarafından veraset ilamının hatalı olduğu fark edildikten sonra on yıl içerisinde dava açılmalıdır.
Veraset İlamının İptali Davası Nerede Açılır
Veraset İlamının İptali Davası Nerede Açılır sorusuna gelecek olursak miras bırakan kişinin son yerleşim yeri mahkemesinde yada mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesinde açılabilir.
Veraset İlamının İptali Davasında Davalı
Veraset İlamının İptali Davasında Davacı veraset ilamında hata olduğunu iddia eden kişidir. Davalı ise diğer tüm mirasçılardır.
Veraset İlamının İptali Davasında İhtiyati Tedbir
Veraset İlamının İptali Davalarını açarken dava dilekçesinde mutlaka İhtiyati Tedbir talep etmeniz sürecin daha sağlıklı ilerlemesi açısından faydalı olacaktır.
Veraset İlamının İptali Davasında Vekalet Ücreti
Veraset İlamının İptali Davasında Vekalet Ücreti konusu ise ilam vekalet ücreti 2024 itibariyle 17.400 TL dir.
Veraset İlamının İptali Davası Cevap Dilekçesi
Veraset ilamının iptali davası, mirasçıların haklarını korumak ve mirasın doğru bir şekilde dağıtılmasını sağlamak amacıyla açılan önemli bir davadır. Hatalı, yanlış veya eksik düzenlenmiş veraset ilamları, mirasçılar arasında haksızlık yaratabilir ve bu tür durumlarda iptal davası açılması gereklidir. Bu nedenle, mirasçılar veya miras üzerinde hak iddia eden diğer kişiler, haklarını korumak için veraset ilamının iptali veya düzeltilmesi için yasal yollara başvurmalıdır.