Uyuşturucu Ticareti Yapma Tutukluluğu İtiraz Dilekçe Örneği

Av.Naciozkan

Uyuşturucu Ticareti Yapma Tutukluluğu İtiraz Dilekçe Örneği ; Uyuşturucu ticareti yapma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde tanımlanan ve hapis cezası ile cezalandırılan bir suçtur. Bu suçun işlendiğine dair yeterli şüphenin varlığı halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir.

Tutukluluk kararı, şüpheli veya sanığın kaçması, delilleri yok etmesi veya tanıkları etkilemesinden endişe edilmesi halinde verilir. Ancak, tutuklama kararının verilmesinde, suçun ağırlığı, şüpheli veya sanığın kişiliği ve delil durumu gibi hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu makalede, uyuşturucu ticareti yapma suçu nedeniyle verilen tutuklama kararına karşı itiraz dilekçesi hazırlanması hususunda bilgiler verilecektir. Ayrıca, uyuşturucu ticareti yapma suçu nedeniyle verilen tutuklama kararına karşı itiraz dilekçesi örneği de sunulacaktır.

Uyuşturucu Ticareti Yapma Tutukluluğu İtiraz Dilekçe Örneği
Uyuşturucu Ticareti Yapma Tutukluluğu İtiraz Dilekçe Örneği 2

Uyuşturucu Ticareti Yapma Tutukluluğu İtiraz Dilekçe Örneği

ADANA 2.AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA
                                                         Gönderilmek Üzere
                ADANA 1. AĞIR CEZA MAHKMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

DOSYA NO                :                          E.

SANIK                   :

VEKİLİ                   :Av.NUH NACİ ÖZKAN

TALEP KONUSU   Müvekkilimin uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama  suçundan beraat edeceği kanaatini taşımakla birlikte , 13/03/2022 tarihli  duruşmasında tutukluluğun devamına karar verilmesi sebebiyle savunmalarımızın sunulması ile tutuklu olan müvekkil hakkındaki tahliye talebimizin kabulü ile MÜVEKKİL SANIĞIN BİHAKKIN OLMADIĞI TAKTİRDE ADLİ KONTROL SİSTEMİNİN İŞLETİLMESİ İLE YA DA BELİRLENECEK NAKDİ KEFALET KARŞILIĞINDA TUTUKSUZ YARGILANMAK ÜZERE TAHLİYESİNE karar verilmesi dileğimizdir.

AÇIKLAMALAR     :
    

1-) Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …………. Esas sayılı dosyasının 13/03/2022 tarihli duruşmasında müvekkil sanık ……..’nun tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Müvekkilimiz uzun süreden beri tutukludur. Müvekkil hakkında herhangi bir istihbari çalışma, teşhis olmayıp, müvekkil aleyhine delil oluşturabilecek muhbir tutanağı da söz konusu değildir.Ayrıca dosyada müvekkilin savunmasının aksini gösteren hiçbir delil mevcut değildir. 
    
DOSYAYA YANSIYAN DELİLLERİ İRDELEDEĞİMİZDE MÜVEKKİLİN UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMADIĞI, TAHLİYE EDİLMESİ GEREKTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR. Şöyle ki;
    
Müvekkilimin savcılık makamı tarafından hazırlanan 27/09/2021 tarihli iddianamede yalnızca 9. Ve 11, Eylemden cezalandırılması istenmiştir. İddianamede geçen 9. Eylemde; “…şüpheli ………….. isimli bir şahıs ile yanındaki bir şahsa uyuşturucu madde satacağı yönünde alınan bilginin değerlendirilmesi çalışmalar başlatıldığı saat 19:20 sıralarında bahse konu yerde tertibat alınarak beklenmeye başlandığı,  Müvekkil hakkında yürütülen herhangi fiziki takipte müvekkilin aleyhine değerlendirilecek bir tespit yoktur. 
    
MÜVEKKİLİM İDDİANAMEDE YALNIZCA İKİ EYLEMLE SUÇLANMIŞ HAKKINDA BAŞKACA HERHANGİ BİR OLAYDAN CEZALANDIRILMASI İSTENMEMİŞTİR. MÜVEKKİLİM BAHSİ GEÇTİĞİ GİBİ UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPAN BİR ŞAHIS OLSAYDI ADININ DAHİ GEÇMEDİĞİ BİR EYLEMDEN CEZALANDIRILMASI İSTENMEZDİ. DOLAYISIYLA İDDİANAMEDE YALNIZCA BİR EYLEMLE SUÇLANAN MÜVEKKİLİN UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPMADIĞI AÇIKTIR.
    

9, EYLEMDE İSE OLAY GÜNÜ KAAN KÖRDÖL’ÜN YARBAŞI POLİS MERKEZİ AMİRLİĞİ’NDE ALINAN 18/04/2021 TARİHLİ İFADESİ; şeklinde olup, uyuşturucuyu müvekkilden aldığına dair hiçbir beyanı bulunmamaktadır. Müvekkilim yargılamanın ilk aşamasından itibaren istikrarlı bir şekilde ayı savunmayı tekrarlamış, diğer şahısların beyanları da müvekkilimin savunmasını doğrulamıştır. 
    
2-) Müvekkilim uyuşturucu kullanıcısı olduğunu yargılamanın her aşamasında özellikle belirtmiş ve uyuşturucu satıcılığı yapmadığını belirtmiştir. 
    
3-) İddia makamı tarafından her ne kadar müvekkilin telefon konuşmaları uyuşturucu ticareti yaptığı yönünde değerlendirilmiş olsa da, söz konusu husus hukuki dayanaktan yoksun olup somut bir iddiadır. Konuşma içerikleri incelenecek olursa; 
       – 18/04/2019 tarihli telefon görüşmesinde; 
    

Telefon görüşme içeriklerinde uyuşturucu ticareti yapılacağına dair ifade bir yana, herhangi bir şeyin alınıp satılacağına dair bile hiçbir ifade bulunmamaktadır. Ayrıca iletişim tespit tutanakları tek başına müvekkilin tutukluğunun devamına karar verilmesi için yeterli delil sayılamaz. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir.

YARGITAY  20.Ceza Dairesi’nin  2018/2088 E , 2018/2817 K sayılı 19.06.2018 tarihli kararı; “..Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen , hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12/12/2007 tarih 2007/84 esas 2007/307 karar numarası ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet kararı verilen ……’a satmaya çalıştığı kabul edilen maddenin de ele geçmemesi nedeniyle uyuşturucu olduğu teknik yöntemlerle belirlenemeyen ve …….’da ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi saptanamayan sanığın, yargılama aşamasındaki soyut beyanı ve iletişim tespit tutanağı dışında atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA..” 

YARGITAY  20.Ceza Dairesi’nin  2017/5681 E , 2018/1550 K sayılı 19.06.2018 tarihli kararı; “..Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;Kendisinde uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ve diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin, mahkemenin uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair delil kabul ettiği ancak somut olayla örtüşmeyen 10/01/2008 ve 06/02/2008 tarihli iletişimin tespiti kayıtları dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA..” şeklindedir.

4)  MÜVEKKİL HAKKINDA 11.EYLEM NEDENİYLE DE UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPTIĞINA DAİR İDDİANAMEDE ADI GEÇMEKTEDİR. ANCAK 11.EYLEM İNCELENDİĞİNDE UYUŞTURUCU MADDEYİ MÜVEKKİLE SELDA KILIÇ’IN GETİRDİĞİ, MÜVEKKİLİN BURDA UYUŞTURUCU MADDE ALICISI KONUMUNDA OLDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR AYRICA 11.EYLEM NEDENİYLE UYUŞTURUCU MADDEYİ MÜVEKKİLE GETİREN VE UYUŞTURUCU MADDEYİ TEMİN EDEN                                            TUTUKSUZ YARGILANIYORKEN, MÜVEKKİLİN TUTUKLU YARGILANMASI HAK VE NESAFET KURALLARIYLA BAĞDAŞMAMAKTADIR.
                      
             
5)”KUŞKUDAN UZAK KESİN BİR İSPATA DAYANILMAKSIZIN İHTİMALE GÖRE MAHKUMİYET KARARI VERİLEMEZ; KUŞKUDAN SANIK YARARLANIR” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 4.4.2006 tarih, 2006/3-35 Esas, 2006/97 Karar) Ceza Yargılamasının en önemli ilkelerinden biri kuşkudan sanığın yaralanması ilkesidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılabilmesi için suçun kuşkuya yer olmayacak şekilde ispat edilmiş olması gerekir. Kuşkulu ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak hüküm kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti ihtimallere değil, kesin ve açık ispata dayanmalıdır.
              
MÜVEKKİLİN TUTUKLU OLMASI NEDENİYLE TİCARİ İŞ İLŞKİLERİ VE TİCARİ HAYATI SEKTEYE UĞRAMIŞTIR.
               
Müvekkilin tutuklu kalması kendisi ve ailesi açısından ciddi anlamda mağduriyetine neden olacak ve telafisi imkânsız zararlar doğuracaktır.
    
Söz konusu olayda müvekkile atfedilen uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçunun kanunda belirtilen unsurları oluşmamış olup, yargılamanın ilerleyen aşamalarında suçun niteliğinin değişmesi ve müvekkilin beraat etme ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla müvekkil hakkında tutukluluğun devamına karar verilmesi ağır bir tedbirdir. 

Müvekkil ve ailesinin mağduriyetinin daha fazla devam etmemesi için Sayın Başkanlığınız’dan müvekkilin tahliyesine karar verilmesini diliyoruz.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilimin uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama  suçundan beraat edeceği kanaatini taşımakla birlikte, tutuklu olan müvekkil hakkındaki tahliye talebimizin kabulü ile tutuk inceleme neticesinde MÜVEKKİL SANIĞIN BİHAKKIN OLMADIĞI TAKTİRDE ADLİ KONTROL SİSTEMİNİN İŞLETİLMESİ İLE YA DA BELİRLENECEK NAKDİ KEFALET KARŞILIĞINDA TUTUKSUZ YARGILANMAK ÜZERE TAHLİYESİNE karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.17.03.2022

                                                                                                       Sanık Vekili
                                                                                             Av.NUH NACİ ÖZKAN
 

Yorum yapın

Hemen Ara